Câna göğsüm çâkinden cânanı mihmân eyledim
Gevherî taptım anı gönlümde pinhân eyledim
"Göğsümdeki yarıktan içeri alıp sevgiliyi canıma misafir ettim. Onda incilik vasfı buldum da gönlümde gizledim."
Mevlana'nın Mesnevisinin meşhur ilk 18 beytinde söylediği
Sîne hâhem şerhe şerhe ez firâk
Tâ be-gûyem şerh-i derd-i iştiyâk
"Ayrılıktan parça parça olmuş bir sine/gönül isterim. Ancak o zaman aşk derdinin sırlarını söyleyebilirim"
dizeleri belki kendisinden sonra gelen bütün şairlere ve burada da Ali Şîr Nevâî'ye ilham kaynağı olmuştur.
Aşığın sinesi gam okları, ayrılık kılıcı, sevgiliden alınan darbeler gibi nedenlerden parça parça, yara bere içinde, delik deşiktir. Fakat bu seferki öyle bir yarıktır ki adeta aşık ağzı iki yana hafifçe aralanmış sedef gibidir. İnciye dönüşecek nesnenin o aralıktan içeri girdikten sonra sedefin kapanması gibi aşık da daha henüz inci değilken (yani ezelden) sevgiliyi oradan içeri almış ve daha sonra kapanıp onu bir sır olarak saklamıştır. Sonunda o inci keşfedilince aşık ölecek, sadece inci kalacaktır. Bu kısımda da aşığın böylelikle yok olduğu için ağzını açtığı zaman söylediği sözün kendinden olmadığına, oradan çıkanın ancak sevgiliyi vasfetmek olduğuna dolayısıyla 'O, kendiliğinden konuşmaz - Necm: 3' sırrına işaret vardır.
Kendisinden önceki tasavvuf ehli ve şairlerin mirasını alıp onlara yenilikler ekleyerek zenginleştiren, kendi zamanında ve sonrasındaki birçok şaire yol göstericilik edip onları etkileyen Ali Şîr Nevâî'nin nasıl böyle bir şöhreti elde ettiğini ve adının yüzyıllarca nasıl saygıyla anıldığını anlamamızı sağlayan muhteşem beyitlerinden biri -ki kendisi ömrü boyunca yaklaşık yüz bin beyit yazdığını söyler.
Bir mazmunu ya da bir beyti her okuyan aynı manayı elde edemeyebilir.
Türk dilinin büyük şairi Ali Şîr Nevâî ne yazık ki Türk dünyasında hakettiği ilgiyi görmemektedir. Bunu onunla ilgili ne kadar az çalışma olduğundan anlıyoruz.
Günümüz Türkçe söyleyişine yakınlaştırmak için biraz sadeleştirdiğim bu beyte rastladığım kaynak eser Doç. Dr. Yusuf Çetindağ'ın Ali Şir Nevaî adlı çalışmasıdır. Kütüphaneden 15 günlüğüne ödünç aldığım bu değerli kitabı ilk 2 günde baştan sona okudum ve hatta bazı yerlerini birkaç kez tekrar ettim. Kendisine böyle kıymetli ve güzel bir eser ortaya koyup istifademize sunduğu için teşekkür ediyor, daima başarı ve kolaylıklar diliyorum.
Kendisi bu beyti söz konusu eserinde şu şekilde ele almıştır:
Câñga köksüm çâkidin cânannı mihmân iyledim
Gevherî taptım anı köñglümde pinhân iyledim
"Sevgiliyi canıma göğsümün yarığından misafir eyledim; bir cevher buldum, onu gönlümde sakladım."
Aşığın gönlündeki yara bir kapı olarak hayal edilmiş ve sevgili, o kapıdan içeri alınmıştır. Şair, sevgiliyi bu şekilde gönlüne almayı; cevher bulup saklamaya benzetir.