Osmanlı şairi Hayâlî gazeli - Hatt-ı miskînin lebinde anber-i sârâ satar

Kâbe’de bir Habeş çocuğu

Tek tek şiirlerini okuyup üzerinde düşünmeye belki bir ömrün yetmeyeceği kadim şairlerimizden biri de Hayâlî’dir. Balıklar denizin içindedirler fakat denizden habersizdirler manasındaki meşhur “O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler” dizesi onundur.

Halk Edebiyatı, türkü sözleri: Kayalardan kayarım ve edebiyat, şiir, düşünce, felsefe, köylü bilgeliği ve Fuzûlî’nin Olsa isti’dâd-i ârif kâbil-i idrâk-i vahy beyti.

Kayalardan Kayarım

Halk Edebiyatı, türkü sözleri: Kayalardan kayarım ve edebiyat, şiir, düşünce, felsefe, köylü bilgeliği ve Fuzûlî’nin Olsa isti’dâd-i ârif kâbil-i idrâk-i vahy beyti.

Mahşeri eşkim verir seyl-âba ger Rûz-i Cezâ

Mahşeri eşkim verir seyl-âba ger Rûz-i Cezâ Olmasa makbûl-i der-gâhın sirişkim gevheri Gevheridir aşk bahrinin Fuzûlî âb-i çeşm Lîk bir gevher ki lutf-i Hak anadır müşterî
* * * Ceza günü mahşer yerini sele verir gözyaşım Dergahına kabul edilmezse gözyaşımın incisi İncisidir aşk denizinin gözyaşı ey Fuzûlî Lakin öyle bir inci ki Hak lutfu ona müşteri

Saçının bendine ger akl ere dîvâne ola

Saçının bendine ger akl ere dîvâne ola Yüzünün şem'ini ger cân göre pervâne ola Ahmedî
Saçının bağına eren akıl deli olur Yüzünün mumunu gören can pervane olur

Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârım

Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârım Yokdur anın yanında bir kılca i'tibârım Fuzûlî
Saçı gibi ayağını koymaz öpeyim sevgilim Yoktur onun yanında bir kıl kadar değerim

Ey esîr-i dâim-i gam bir gûşe-i mey-hâne tut

Ey esîr-i dâim-i gam bir gûşe-i mey-hâne tut Tutma zühhâdın muhâlif pendini peymâne tut Fuzûlî
(Ey ardı arkası kesilmeyen dertlere, kedere, gama tutulmuş olan, bir meyhane köşesi tut. Zâhidlerin ipe sapa gelmez nasihatlerini tutma, kadeh tut...)

Ele alır gezicek ol gül-i ra'nâ eteğin

Ele alır gezicek ol gül-i ra'nâ eteğin Vehm eder kim tuta bir âşık-i şeydâ eteğin Fuzûlî
O gülden de güzel sevgili gezerken eteğini eline alır. Galiba aşkından deliye dönmüş bir aşığın eteğini tutmasından korkar.

Mihr salmazsan bana rahm eylemezsen bunca kim

Mihr salmazsan bana rahm eylemezsen bunca kim Sâye tek sevdâ-yi zülfün pây-mâl eyler beni Fuzûlî
Bana merhamet edip güneş gibi sevginle aydınlatmazsan, kara saçlarının sevdası gölge gibi ayaklar altına alır beni.

Fuzûlî ihtilât-i merdüm-i âlemden ikrâhım

Fuzûlî ihtilât-i merdüm-i âlemden ikrâhım Perî-veşler hayâlin mûnis-i cân ettiğimdendir
(Halk içine karışmaktan uzak durmamın sebebi, canımı peri yaratılışlı güzellerin hayaliyle yakınlık kurmaya alıştırmış olmamdır.)

Tutalım ki zülf-i siyâhını tutan üzre sâbit olur günâh

Tutalım ki zülf-i siyâhını tutan üzre sâbit olur günâh Ne revâ ki gamze-i kâtilin günâh etmeden döke kanımı Fuzûlî
Tutalım ki siyah saçını tutana günah yazılır. Peki, can alıcı bakışının günah etmeden kanımı dökmesi reva mıdır?

Sanemler seng-dillerdir işitmezler söz ey râhib

Sanemler seng-dillerdir işitmezler söz ey râhib Yeter bi-hûde ben tek anlara arz-i niyâz eyle Fuzûlî
Putlar taş gönüllüdür, söz işitmezler ey râhip! Yeter, boş yere benim gibi onlara yalvarıp yakarma!.. Sanem: Taş heykel; put; put gibi güzel; sevgili

Egerçi iğne tek geçtim cihânın her ne varından

Egerçi iğne tek geçtim cihânın her ne varından Henüz ardımcadır kayd-i ta’alluk zülf-i târından Fuzûlî
Dünyanın tüm varlığından iğne gibi geçtimse de, saçının teline bağlılığım hâlâ arkamdan gelmektedir.

Değildi böyle mükedder bir ehl-i işret idi

Değildi böyle mükedder bir ehl-i işret idi Bu kanlar içmeye mu'tâd gördüğün gönlüm Fuzûlî
Böyle kederli değildi gününü gün ederdi Bu kanlar içmeye alışmış gördüğün gönlüm

Çâre umdum lâ’l-i şîrininden eşk-i telhime

Çâre umdum lâ’l-i şîrininden eşk-i telhime Telh güftâr ile aldın cân-i şîrinim benim Fuzûlî
Acıyla dolu gözyaşıma tatlı dudağından çare umdum Acı sözlerle aldın tatlı canımı benim

Bana mânend bir divâne sûret bağlamaz gûyâ

Bana mânend bir divâne sûret bağlamaz gûyâ Kalem sındırdı tasvîrim çekenden sonra nakkâşım Fuzûlî
Bana benzeyen bir deli bir daha dünyaya gelmez Sanki kalemini kırdı beni çizdikten sonra ressamım

Değilsin çoktan ey gerdûn cihân seyrinde yoldaşım

Değilsin çoktan ey gerdûn cihân seyrinde yoldaşım
N'ola ham olsa kaddim senden artıkdır benim yaşım

Fuzûlî

*     *     *

Değilsin çoktan ey felek âlemi gezerken yoldaşım. Belim bükük diye şaşma senden çoktur benim yaşım.

Gönül tâ var elinde câm-i mey tesbîhe el urma

Gönül tâ var elinde câm-i mey tesbîhe el urma Namâz ehline uyma anlarınla durma oturma Fuzûlî
Büyük Osmanlı şairi Fuzûlî'den seçme beyitler

Fuzûlî Beyitler 1

Fuzûlî Divanından seçme beyitler.

Her ne kadar büyük şair Fuzûlî’nin her birisi birbirinden güzel şiirlerinden beyitler seçmek neredeyse imkansız dahi olsa, haddimiz olmadan bir kısmını diğerlerinden ayırdık.

Gizlilik Bildirimi
Gizlilik Bildirimi

Kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez kullanımına izin vermek için lütfen tıklayın.