Kanıt isteyenler için Korona düzenbazlığına dair deliller içeren tweetlerden meydana gelen makale. Üstüne tıkladığınızda ilgili tweete gidersiniz. Tweetin sayfasına geldiğinizde devamını ve yorumları okumak için bir daha tıklayın.
Beyin yıkayıp itperestlik aşılayan filmler 1: Sadık Dostum
- Bilgiler
- 22 Nisan 2024
Filmlerle insanlar beyinleri yıkanıp bazı merkezlerce tasarlanan bir takım düşünce ve davranış akımlarına yönlendirilebilirler mi? 2019 yapımı A Dog's Way Home. Türkçe adıyla Sadık Dostum.
Güneş tutulması, Ay tutulması, kehanetler, alametler...
- Bilgiler
- 25 Mart 2024
25 Mart 2024'te Ay tutulması, 8 Nisan 2024'te de Güneş tutulması var. Sıra dışı gök olayları tarih boyunca işaretler olarak görüldü ve öyle de oldu. Peki bu seferkiler neyin işareti olabilir?
Allah Yazılı Levha Taşıyan Bizans Dönemi Heykeli ve Moris
- Bilgiler
- 17 Aralık 2023
Antalya Müzesinde Bizans döneminden kalma bir heykel elinde Allah yazılı bir levha taşıyor.
Kast sistemi, toplum düzeni ve hikmet
Kuran, peygamberler, kitaplar...
Müzikle toplumumuz nasıl yönlendirilip şekillendirildi?
Yeni normal normal değil
Büyük Ortadoğu Projesi: Erdoğan'ın görevi?
Yeni Dünya Düzeni, Yeni Normal, Maske, Sosyal Mesafe, Kölelik
Devlet düzenimiz ve toplum yaşantımız tamamen dış güçlerin dayatmalarına göre şekillenmiştir. Bu dış güçler aslında aynı zamanda düşmanımız olanlardır.
Bunu yayınlamak istemezdim. İsterdim ki yetkililer ve ilgililer her kim olursa olsun uyaranları dinlesin, görüşme taleplerine karşılık versin, "Biz ne yapacağımızı biliriz, işimize karışmayın!" demesin.
Önceki gün (3 Ocak 2018 tarihinde) Resmi Gazetede yayımlanan Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğine göre Türkiye'de artık dövmelilerin de polis olmasına imkân tanındı.
Kendi devletim aleyhine mahkemede davacı olmadan önce son resmi başvurum ve açık mektubumdur.
Mersin Kızkalesi'nde 17 Eylül 2017'de öldürülen beş yaşındaki Suriyeli çocuk Muhammed.
Eğitim sistemimizin 20. yüzyılın baskıcı Sovyet rejimine benzerliği hiç tartışılmış, bu konuda yazılar yazılmış, raporlar hazırlanmış mıdır bilmiyorum ve sanmıyorum. Fakat iddia ediyorum ki bırakın benzerliği baskı, çürüme, yozlaşma, seviyesizlik bakımından ondan çok daha kötü ve vahim bir durumda.
Çok önemli bir konu. Mevlana bizi bir arada tutan en kıymetli değerlerimizden, mirasımızdan biri. Zaten birliğimiz bozulacağı kadar bozuldu, Mevlana'yı da kaybedersek darmadağın oluruz.
Hükûmet darbecilere, işgale direnirken, dünyaya kafa tutarken nasıl oluyor da medyaya karşı süt dökmüş kediye dönüyor, pısıp kalıyor?
12 kişilik özel tim. Amerikalı. Hepsi de Rambo gibi yapılı adamlar. Başlarındaki onlardan yaşlıca.
Aynı başlık altında bundan önce yazdığım yazıda ülkemiz Eğitim Sisteminde öğretmenlerde çokça rastladığımız olumsuz durumları halkın şikâyetlerinden örnekler vererek ortaya koymaya çalışmıştım.
Bundan önceki yazıda her ne kadar Eğitim Sistemimiz ve Kantinler başlığı altında toplumumuza etkisi bugüne kadar hiç tartışılmamış kantinler konusunu ele almaya çalışmış olsam da, hiç kuşkusuz Eğitim Sistemimizin en derin yarası ve eğitimin en önemli ayağı öğretmenlerdir.
Ülkemizde Eğitim Sistemi dediğimiz zaman bundan şikâyetçi olmayanın neredeyse olmadığını görüyoruz. Her hükûmet ya da Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde “Eğitimde köklü değişiklik”, “Eğitim sistemimizde devrim gibi yenilikler” benzeri başlıklarla haber olan değişikler yapılıyor.
Kültürde ve düşüncede bir reform, bir atılım yapacaksak önce dilden başlamalıyız. Çünkü dili özgür olmayanın düşüncesi özgür olamaz. Düşüncesi özgür olmayansa bir kültür, bir medeniyet meydana getiremez.
Adalet ve Kalkınma Partisi AK Parti‘ye dönüşünce particilik de zuhur ediyor. AKP‘yi halkın önemli bir kısmının tercih etmesinin bir nedeni de bir ideolojiyi, bir tarafı ve aynı zamanda kökleşmiş bir particiliği temsil etmiyor olmasıdır.
Büyük bir felaketten kıl payı kurtulduk. Allah’a binlerce şükür. Halkımızın, devlet adamlarımızın, askerimizin, polisimizin bu ihaneti nasıl bir cesaretle ve kahramanlıkla canları pahasına savundukları yazıldı, anlatıldı, gördük.
Gelişmiş hiçbir ülkede bulunmayan tek tip kıyafet uygulamasını kaldıralım mı diye ailelere sordular da dersaneleri özel okula çevirirken, teşvik verirken niye kimseye sormadılar?
Yazacak konu sıkıntısı çektiğini söyleyen köşe yazarlarına şaşıyorum. Çünkü düşünen bir insan için hayatın her anı yazacak konularla doludur. Sıkıntı olsa olsa “Hangisini önce yazsam” kısmında olabilir. Bu onların hayattan ve halktan kopukluklarından kaynaklanıyor olabilir mi acaba?
İran‘ın demokratik yolla seçilen başbakanı Muhammed Musaddık‘ı devirmeye yönelik hükümet darbesi dakikası dakikasına hesaplanmış ve aylar öncesinden hazırlıklar yapılmıştı. CIA (Operation TPAJAX) ve İngiliz istihbarat teşkilatı MI 6 (Operation Boot) hiçbir şeyi şansa bırakmamışlardı.
Eskiden bir yazıda okumuştum; bir ülkenin geri kalmışlığı kaldırımlarının yüksekliğiyle doğru orantılıymış. Yani kaldırımlar ne kadar yüksekse ülke o kadar geri demek oluyormuş.
Adam evinin kapısının yanına bir tabela asmış şöyle yazıyor: “Medyum Ömer”. Yan tarafına da vergi levhasını koymuş.
Bundan önce “Çağrı merkezi” başlıklı bir yazı yazıp, bir kelimenin dil bilmeyenlerce sözlüğe bakarak çevrilip koca bir ülke halkının diline nasıl yerleştirildiğini anlatmaya çalışmıştım.
Bugün bir ayyaş gördüm. Sanırım aynı zamanda çapulcunun tekiydi. Eğer erken bir çöküntüye kurban gitmemişse 55-60 yaşlarında vardı. Ağarmış saçı sakalı kim bilir kaç haftadır yıkanmamıştı.
Üniversite öğrencisi genç bir neyzenin büyük bestekâr Itri'nin mezarını ararken başından geçenler.
Son zamanlarda filmlerle, reklamlarla bilinçaltı mesajları verilerek toplumun ya da hedef kitlenin nasıl yönlendirildiğini ortaya koymaya çalışan bir takım yararlı çalışmalar yapıldı.
Şibli’nin zamanında bir fırıncı varmış. Her fırsatta Şibli’yi ne çok sevdiğini anlatır, bir kerecik göreyim şu kadar malım feda olsun dermiş. Şibli’nin şöhreti o zamanlar her tarafa yayılmış.
Bir selam insanı utandırabilir mi? En güzel insan davranışlarından biri olan selamlaşma, daha doğrusu bir selam verme insanı bu kadar utandırabilir mi?
Ülkemizde sağcı olsun, solcu olsun, dinli, dinsiz ne olursa olsun neredeyse herkesin batının, özellikle de Amerika’nın hem bize hem de dünyanın geri kalan ülkelerine kültür ihracı ve dayatması yaparak diğerlerinin yok olmasına ve yozlaşmasına yol açtıkları konusunda hemfikir olduklarını hepimiz biliyoruz.
Saygıdeğer zenginlerimiz fakirlerin üstünden geçiniyorlar ama malesef fakirlerimizin kendileri de bu durumun farkında değil.
Adamın biri turistik bölgede lokanta açmış. İngilizce yemek listesinde şöyle bir şey varmış: Sensitive Meatball. Sizce bu hangi Türk yemeğinin İngilizce karşılığı olabilir?
Gazetenin bölge ekinde haberi okudum. Okumaz olaydım! Sıcak sabah çayıyla serinletmeye çalıştığım ciğerimin ateşi biraz daha parladı. Başlık şu: “Antalya’da latin ateşi”